Skolyozun nedeni her zaman net olarak belirlenemeyebilir. Ancak aşağıdaki faktörlerin skolyoz gelişiminde etkili olabileceği bilinmektedir:
İdiyopatik (nedeni bilinmeyen): En yaygın türüdür, özellikle ergenlik dönemindeki kız çocuklarında sık görülür.
Konjenital (doğumsal): Anne karnında omurga gelişimindeki bozukluklara bağlı olarak gelişir.
Nöromüsküler: Kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıkların sonucunda ortaya çıkar.
Dejeneratif: Yaşlanmaya bağlı omurga yapısındaki bozulmalar.
Sendromik: Genetik sendromlarla ilişkili skolyozlar.
Postürel: Kötü duruş, bacak uzunluk farkı gibi geçici nedenlere bağlı eğrilikler.
Skolyoz, genellikle fiziksel bir deformite ile kendini belli eder. Aşağıdaki belirtiler skolyozun varlığını gösterebilir:
Omuzlar arasında yükseklik farkı
Bir kürek kemiğinin daha belirgin olması
Bel ve sırt ağrısı
Göğüs kafesinin bir tarafında çıkıntı
Kalçalar arasında asimetri
Öne eğildiğinde sırtın bir tarafının daha yüksek görünmesi
Vücudun dengesiz bir duruş sergilemesi
İdiyopatik Skolyoz
Konjenital Skolyoz
Nöromüsküler Skolyoz
Dejeneratif (Yetişkin) Skolyoz
Sendromik Skolyoz
Postürel Skolyoz
Skolyoz tanısı konulurken Cobb açısı adı verilen yöntemle eğriliğin derecesi ölçülür. Bu ölçümler aynı zamanda tedavi kararlarında belirleyicidir.
0-10 derece: Spinal asimetri – tedavi gerektirmez, takip edilir.
10-20 derece: Hafif skolyoz – takip ve egzersiz önerilir.
20-40 derece: Orta düzey skolyoz – korse ve fizik tedavi uygulanabilir.
40 derece ve üzeri: İleri skolyoz – cerrahi değerlendirme gerekir.
Uzman hekim muayenesi
Aile öyküsü ve medikal geçmiş değerlendirmesi
Röntgen görüntüleme (Cobb açısı ile değerlendirme)
Gerekli hallerde MR ve diğer testler
Skolyoz korsesi kullanımı
Fizik tedavi ve özel egzersiz programları (Bobath, Vojta, Schroth)
Ağrı kontrolü için medikal tedavi
Fizyoterapi desteği ve düzenli kontroller
Omurga füzyon ameliyatı
Füzyonsuz skolyoz düzeltme teknikleri
Cerrahi, genellikle 50 derece üzerindeki eğriliklerde ve konservatif tedaviye yanıt alınamayan durumlarda önerilir.
Enfeksiyon ve kanama gibi komplikasyon risklerine karşı takip
14 gün içinde genellikle taburcu olunabilir
Sinir hasarının önlenmesi için intraoperatif görüntüleme sistemleri kullanılır
Ameliyat sonrası fizyoterapi önemlidir
Duruş düzeltici alışkanlıklar edinmek
Düzenli egzersiz ve yüzme gibi hafif sporlar yapmak
Ağır yüklerden kaçınmak
Uygun yatak ve yastık tercih etmek
Sağlıklı kiloyu korumak
Psikolojik destek gerekirse almak
Düzenli hekim kontrolünü aksatmamak
Skolyoz, tedavi edilmediğinde kaburga ve göğüs kafesi yapısını bozarak solunum fonksiyonlarını etkileyebilir. Özellikle çocuklarda bu durum akciğer gelişimini engelleyebilir. İleri derecedeki skolyozun (80–100 derece) hayati fonksiyonları tehdit etme riski vardır.
Skolyoz sadece bir estetik sorun değil, yaşam kalitesini etkileyebilecek ciddi bir sağlık problemidir. Bu nedenle erken tanı, düzenli takip ve bireye özel planlanmış tedavi yaklaşımları ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Skolyoz tedavisi disiplinli ve uzun soluklu bir süreçtir; hem hasta hem de ailesi bu sürecin aktif bir parçası olmalıdır.